Osteopat Dursun Sümer – fztd_sumer@hotmail.com
Sağlıklı yaşam için nefes
Solunum yaşamımızın devamı açısından olmazsa olmazlardandır. Bebeğin doğumdaki ilk sesi çıkartması ile başlar ve son nefesi verdiğimiz ana kadar devam eder. Nefes alıp vermek sağlıklı bir şekilde yaşamamız için gereklidir. Dokuların beslenebilmesi ve sağlıklı kalabilmeleri için de havaya ve oksijene ihtiyaçları vardır.
Nefes alıp verme solunum kasları sayesinde olmaktadır. Bu kaslar göğüs kafesi içinde yer alırlar. En önemlisi diafragmadır. Solunuma katkıda bulunan diğer kaslar ise boyun çevresinden başlayıp göğüs kafesine doğru uzanan kaslar ile pektorallerdir . En önemli solunum kası ise diafragmadır.
Diafragma; kaburgalara, bel ve alt sırt omurlarına önde de sternum dediğimiz göğüs kafesine yapışır. İç organlar ile akciğeri birbirinden ayırır. Solunumun ana kasıdır. Nefes aldığımızda içi hava ile dolarak şişer ve aşağıya karın boşluğuna ve yanlara doğru genişler. Nefesimizi verdiğimizde ise yukarı doğru çıkarak kubbe şeklini alır.
Nefes yoga ve meditasyonda, ses sanatçısı ve tiyatro oyuncularında, sağlıkta ve hayatımızın her alanında önemlidir.
Meditasyonda zihnin nefes ile kontrolü sağlanarak bilinçaltı düzeyde temizliği amaçlanmaktadır. Nefes ile çakraların açılması, duyguların kontrolü veya daha iyi ifade edilmesi ve vücudun daha sağlıklı olması amaçlanmaktadır. Meditasyon, yoga gibi teknikler doğru nefes alıp verme üzerine kuruludur. Meditasyonda gevşeme ve duyguların ifade edilmesinde doğru nefes alıp verme öğretilmektedir.
Sanatçılar doğru nefes ve ses kontrolü için şan dersleri almaktadır. Etkili ve düzgün konuşma becerisi ve seslerin doğru çıkartılmasında, vurguların düzgün ve yerinde yapılmasında doğru solunum dolayısı ile diafragma üzerinde durulmaktadır.
Sağlıklı yaşam açısından da diafragmatik solunum çok önemlidir. Nefes alıp verme esnasında kubbenin aşağı ve yukarı hareketleri ile iç organlar sıkıştırılıp gevşetilerek adeta bir sünger vazifesi görmektedir. Bu sayede iç organların hareketi sağlanmaktadır. Psikolojik sorunlarda, stres gibi durumlarda kişinin kendini kontrol edebilmesi ve gevşemesi açısından da hep diafragmatik solunum üzerinde durulmaktadır.
Peki, bu kadar önemli olan diafragmayı ne kadar düzgün kullanıyoruz?
Diafragma insanlar tarafından yeterince kullanılamamaktadır. Diafragmayı en iyi kullananlar ses ve tiyatro sanatçıları ile sporculardır. Bu meslek gruplarında da diafragmayı kullanmakta bazı sıkıntılar olabilir.
Diafragmanın iyi ve etkin çalışabilmesi ve kullanabilmesi için omurların, kaburgaların ve göğüs kafesinin hareketlerinin serbest olması gerekir. Buraların hareketlerindeki sorunlar diafragmanın içinin hava ile dolup genişleyebilmesini dolayısı ile maksimum kapasite ile kullanılmasını etkiler.
Diafragmanın hemen altında mide, karaciğer gibi üst batın organları yer alır. Bu organlardaki gerginlikler de diafragmaya stres uygular ve diafragmanın yeterince genişlemesine engel olur. Özellikle hazımsızlık, şişkinlik, reflü gibi sorunlar diafragma hareketini engeller. Gergin olan üst batın organları diafragmanın kubbesini yukarıya doğru kaldırır. Kişi nefes almakta sorunlar yaşadığını, nefes aldığında acı çektiğini veya karnında sıkışma hissettiğini söyler.
Diafragmanın çalışmasını sağlayan Frenik sinirdir. Frenik sinir boyun bölgesinde veya göğüs kafesi içerisinde sıkıştığı zaman da diafragmaya yeterli ileti sağlayamadığı için etkili nefes alınamayabilir.
Kullanılan organlar gelişir, kullanılmadığında ise zayıflar, atrofi oluşur. Diafragmayı doğru şekilde kullanmayı öğrenemeyen kişinin kasları zayıflayacaktır, daha çok göğüs solunumunu kullanan kişide diafragma zayıflar. Bunu kolu kırılıp alçıya alınan bir kişinin durumuna benzetebiliriz. Kol alçıdan çıktığı zaman kol kaslarının zayıfladığını görürüz. Çünkü alçıda olduğu süre boyunca kol kullanılmamıştır ve kaslar zayıflamıştır.
Omurga veya postür bozuklukları da diafragmatik solunumu ve nefes alıp verme kalitemizi etkiler. Skolyoz gibi omurga deformiteleri akciğer ve diafragma gibi solunum kaslarının yapı ve duruş bozukluğuna sebep olur. İç organların yer ve duruş bozukluğuna sebep olabilir.
Manuel tedavi yöntemleriyle kas ve iskelet sistemindeki hareket kısıtlılıklarını belirleyip tedavi ettiğimizde, diafragmayı mobilize ettiğimizde ve iç organlardaki gerginliği azalttığımızda diafragmayı maksimum kapasitede çalıştırmış oluruz. Hazım, reflü gibi sorunlarınızın da rahatladığını görebilirsiniz. Bu sayede daha kaliteli nefes almayı öğrenmekle beraber kaliteli ve sağlıklı yaşama da yeni bir adım atmış olursunuz.